28 Temmuz 2012 Cumartesi

CEFAKAR TARAFTAR...


28 Kasım 1998 Hayatımda ilk defa deplasmana gittiğim gündü.Petrol Ofisi - Eskişehirspor maçı için Stadyumun önünden Ankara'ya otobüsler kaldırılıyordu..Daha 14-15 yaşlarında ufak bir çocuktum.Maça gitmeyi kafama koydum ama yanıma bir türlü arkadaş bulamamıştım..O zamanlar öyle tanıdıklarım falanda yoktu..Aklıma koydum ve ne olursa olsun o maça gidecektim..

Sabah erkenden kalktım ve deplasman kültürü ile ilgili hiçbir şey bilmeden yola çıktım.Yaş itibari ile evden izinde almamıştım.Bir tane otobüse bindim ve Ankara'ya doğru yola çıktık..Otobüste şarkılar,besteler söyleniyordu..Yaşı büyük olan abiler eski yıllardaki maçları anlatıyorlar ve ben onları hayranlık ile dinliyordum..
Ankara'ya indik ve Cebeci İnönü stadyumuna giriş yaptık.Aslında maça iyide başlamıştık 1-0 Cem'in golü ile öne geçtik ama daha sonra yediğimiz 2 gol ile 2-1 mağlup dönüyorduk Eskişehir'e..
O gün hayatımda yaşadığım en güzel günlerden oldu.Maçı kaybetmiştik ama o benim ilk deplasmanımdı ve o günden beri sayısız deplasmanlara gittim..
Eskişehirspor'a gönül verdiğim yıllarda takım 2.ligde oynuyordu.Bu biraz zordu o zamanlar çoğu yaşıtlarım İstanbul takımlarını tutuyor,kendi aramızda yaptığımız maçlarda o takımların formalarını giyip biz büyük takımın taraftarlarıyız modlarında takılıyorlardı..Onlar Çarşamba geceleri Şampiyonlar ligi maçlarını izlerken ben pazar günü salihli deplasmanını düşünüp acaba maçı kaybedersek 3.lige düşermiyiz diye göz yaşı döküyordum..

Yıllar geçti hep hayaller ile yaşadım..Eskişehirspor ile bir Türkiye kupası zaferi belki bir lig şampiyonluğu ve en heyecanlısı belkide Avrupa kupalarında mücadele etme hakkı kazanacağımız günü hayal ederek bu günlere geldik.

Türkiye kupasında yarı finalden döndük üzüldük..Sonra Uefa avrupa ligine katılma hakkı kazandık..Rakip İskoçya'nın st johnstone takımıydı.Farklı bir duygu yaşamaya başlamıştım..Tarifi anlatılacak bir şey değil daha önce hiç yaşamadığım duygular..Belkide hayaller yavaş yavaş gerçekleşmeye başlıyordu..
İskoçya'ya gitmek ve yıllar sonra oradaydım demek istiyordu gönül..Ama olmadı.İlk defa yurt dışına çıkmanın  zorluğu ve bilgisizliği ile o maça gidemedim...
Aslında bu güne kadar fazla üzülememiştim..Ama bugün gazetelere bakınca kimsesiz bir çocuğun çaresizliği gibi o İskoçya zaferini yaşayanların fotoğraflarına kahrolarak baktıkça anladım..


İskoçya'ya gitmek için BELEDİYE BAŞKANI,ŞEHRİN ÜNLÜ MEKANLARININ SAHİBİ,İŞ ADAMI v.s. falan olmak gerekiyormuş..Cefakar taraftar olmak yetmiyormuş....